Ulaş Adalı’nın çağın Stalingrad’ı Kobani’ye giderken yazdığı veda mektubu

2854

Gökhan Taşyakan (Ulaş Adalı) daha henüz birlik sürecimiz sonuçlanmadan önce, bir Kurtuluş savaşçısı olarak yoldaşlarıyla birlikte Kobané’ye gitti. Gökhan, “düştü, düşecek”, denilen Kobané’de, savaşın içerisinde Birleşik Özgürlük Güçleri’nin temellerini atan, birliğe -DKP’nin adım adım örgütlenmesine- siyasal-ideolojik ve pratik duruşuyla en fazla emek katan yoldaşlardan biridir.


Gökhan yoldaşımız, “düştü düşecek” denilen Kobané’den çağın Stalingrad’ını yaratmak için yaşamlarını hiç sakınmasızca ortaya koyan Kobané halkının, Kürt özgürlük savaşçılarının yanına koştu. O da çağın Stalingrad’ı için, bu savaşın bir sıra neferi olmak, Kürt halkının özgürlük umudunu büyütmek için yoldaşlarıyla birlikte ileri atıldı. Bu, herhangi bir eyleme gitmek gibi bir şey değildi. Ömrünün orada, Kobané’de noktalanacağını düşünerek ardına bakmaksızın yola düştü. Ve bu bilinçle ailesine, sevdiklerine ve yoldaşlarına kısacık bir veda mektubu bıraktı. İşte, sizinle bu mektubu paylaşıyoruz.

***

Direniş Umudu yenilmeyecek!..

Sevgili annem, babam, ağabeyim, mücadele yoldaşlarım, Türkiye işçi sınıfı, ezilen Kürt halkı her ulustan genç yaşlı ve kadın yaşam arkadaşlarım, Kurtuluş savaşçıları…

Siz bu satırları okuyorsanız ben Necdet Adalı’nın, Zeki Erginbay’ın, Aynur Sertbudak’ın ve Behzat Baykal’ın ışıklı yolunda ilerliyorumdur.

Tarihsel ve siyasal olarak ezilen Kürt halkının haklı mücadelesinde entarnasyonalist saflarda bir nebze olsun katkı sunabilmişsem ne mutlu bana ve Kurtuluş savaşçılarına…

Sizleri işçi sınıfı ve ezilen halkların haklı mücadelesini hiçbir etki altında kalmadan, kendi özgür irademle desteklemekten pişman olmayacağım, uğruna ölünebilecek değerler vardır ve varolacaktır. Ancak uğruna ölünebilecek değerler yaratmak çok daha zordur. İşte Kurtuluş safları uğruna ölünebilecek değerler silsilesi yaratan bir maniveladır. Şöyle seslenmek isterim sizlere: ‘Aslolan örgüttür, aslolan mücadeledir.’

IŞİD çetelerinin zulmüne direnmek, insanlığın safında yerini almak demektir. Bizlerde naçizane bu görevi hakkıyla yerine getirebilecek görevlerde bulunabilmişsek bu ezilen Kürt halkı sayesinde olabilmiştir. Kürt halkının tarihsel direnişi böyle bir enternasyonalist direnişi mümkün hale getirmiştir.

IŞİD zulmüne direnen Kürt halkı başta olmak üzere; ezilenlerin enternasyonalist dayanışması mümkü hale geldi. Kürt halkının muazzam devrimci potansiyeli Ortadoğu’nun yüz akı oldu.

Buradan birkez daha seslenirken Kurtuluşumuzun bayrağı yere düşmeyecek rahatlığıyla sizleri bir kez daha selamlıyorum.

Nasıl ki düşmediyse Stalingrad, yenilmediyse Moskova, düşmeyecek Kobane, düşmeyecek Afrin, düşmeyecek Rojava, direniş yenilmeyecek. Bugüne kadar bana emeği olan mücadele yoldaşlarımı ve dostlarımı birkez daha selamlıyorum. Elveda bütün dünyanın halkları, işçi sınıfı ve ezilenler elveda…

ULAŞ ADALI

CEVAP VER

Please enter your comment!
Adınızı buraya yazınız