16 Nisan günü gerçekleştirilen referanduma ilişkin açıklama yapan Devrimci Komünarlar Partisi (DKP), AKP’nin 7 Haziran’dan bugüne, kendisine karşı olan tüm muhalefetin ensesine silah dayayıp, bombalar patlatarak, devlet terörüyle, kirli ve kanlı diktatörlüğünü sürdürdüğünü kaydetti. Açıklamanın tam metni şöyle: 

“KAYBEDECEK ZAMAN YOK FAŞİZME KARŞI İLERİ

AKP, 7 Haziran’dan bugüne, kendisine karşı olan tüm muhalefetin ensesine silah dayayıp bombalar patlatarak, devlet terörüyle, kirli ve kanlı diktatörlüğünü sürdürmektedir. Türkiye’de 7 Haziran’dan sonra burjuva anlamda bile meşru bir hükümet, herhangi bir yasallığa dayanan bir sistem yoktur. Bu gerçeğin bilincinde olan faşist partinin başı 15 Temmuz darbesinden aldığı güçle kendi gayri meşru konumunu onaylatmak için referandum oyununu tezgahlamıştır. Sandıktan ne çıktığından bağımsız olarak bu referandumun kendisi gayrimeşrudur.

Devlet terörü eşliğinde hile ve aleni hırsızlıklara rağmen faşist parti ve şefi referandumdan istediği sonucu alamamıştır. Buna rağmen zafer ilan edip paramiliter faşist sürülerin sokağa salınmasını halklarımıza karşı savaş ilanı olarak kabul eder. Faşist parti 7 Haziran sonrasında yaptığı gibi hileyle ve hırsızlığa rağmen örtemediği yenilgisini savaşı ve devlet terörünü yükselterek örtmek isteyecektir.

Bütün muhalif ve devrimci güçler 7 Haziran sonrası düşülen gafletten ders almalı ve faşist şefe istediği fırsatı tanımamalıdır. Türkiye’de bizzat iktidarın kendisi yasalarını tanımıyor. Kim hangi mantıkla ve neden bizden yasalara ve düzene uymamızı isteyebilir? Biz yasalara uysak bile Erdoğan kendi yasalarını tepeliyor. Biz durursak faşizm yürüyecektir. Faşist şef sonuçlar şaibeliyken zaferini ilan etti yetinmedi, idamı göstererek savaş ilanını yeniledi.

7 Haziran’dan sonra girilen rehavet ve AKP’ye tanınan zaman ona katliamlar için verilmiş destek yerine geçmiştir. Bu referandumdan sonra verilecek her taviz ve tereddütlü tavır faşist diktatörlüğün pekişmesine hizmet edecektir. Bugünden sonrası her türlü gaflet çok daha ağır terör ve katliamlara hedef olmamızı getirecektir. Artık kaybedecek zaman yoktur.

Türkiye’de işçiler-halklar, tüm demokratik ve devrimci güçler, kadınlar, aleviler, aydınlar, gençler tehdit altında ve can güvenliğinden yoksundur. Tüm devrimci ve muhalif güçler halkın güvenliğini sağlamak, bunun için öz-savunma hazırlıklarına girişmek zorundadır. Özgürlük güçlerimiz bulunduğu tüm alanlarda halkımızın direnişinin yanında olacaktır.

Emek, özgürlük ve halklar düşmanı bu faşist kalkışmanın hedefinde kendilerine hizmet etmeyen herkes vardır. Aleviler, laik yurttaşlarımız, Kürtler, ilerici, devrimci tüm kesimler ilk hedeftekilerdir. Bütün bu kesimler kurban olmak istemiyorlarsa AKP – IŞİD faşizmine karşı konseyler, meclisler, komiteler benzeri halk örgütleri kurarak mücadele etmek zorundadır.

Kim nasıl tavır alırsa alsın, Komünarlar yalnızca referandum sonuçlarını değil mevcut iktidarın ve tüm dayanaklarının, gayrimeşru suçlular topluluğu olduğunu ve bunlara karşı savaşacağını ilan eder. Faşizme karşı savaşmak isteyen herkesi özgürlük güçleri saflarına katılmaya çağırır. Tüm devrimci ve anti faşist güçleri faşizme karşı ortak cephede birleşmeye davet eder.

Devrimci Komünarlar Partisi”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Adınızı buraya yazınız